08 Ağustos 2012
Muhammed Ebu Tevfik, Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) katılmadan önce orduda binbaşıydı. Topçu birliğinde subaylara
eğitim
veriyordu. Sivil halkı bombalaması emredilince Tevfik muhaliflere katıldı. Şimdi Halep’te kritik noktalara yapılacak operasyonları planlıyor. Harita üzerinde saatlerce kafa yoruyor. Muhaliflerle aynı safta savaşıyor. Artık rütbesi yok. Bir yandan elindeki paspasla temizlik yaparken, bir yandan arkadaşlarının sorunlarına yardımcı oluyor. Esad’la iki kez bir toplantıda karşılaştığını belirten Tevfik, rejimin elindeki silahları, neler yapabileceğini Radikal’e anlattı:
‘Biletimi aldım ve kaçtım’
“3 ay önce Halep’in bir ilçesindeki sivil yerleşim yerini toplarla vurmam emredildi. Sonra Azaz’ın bombalanması emredildi. Hiç bomba atmadım. Emre karşı geldim. Halkı vurmayacağımı söyledim. İstihbarat beni sorguladı. Emre uymadığı için yüzlerce subayı bu nedenle hapse attılar. Tuğgeneralle görüştüm. Şam’a biletimi aldılar. ‘Görevlendirildiğimi’ söylediler. Bunun anlamını biliyordum. Hapse atacaklardı. Biletimi aldım ve kaçtım. Halkıma top atacağıma ölümü tercih ederim. Yakalanırsam kurşuna dizileceğimi biliyordum. Ordu içinde Sünni Alevi ayırımı çok fazla. Sünni subayların yüzde 75’i kaçtı. Geri kalan yüzde 20’si de tutuklu. Direkt muhaliflere katıldım. 20 gün önce ‘Muhaliflerle direkt karşılaşmayın, uzaktan vurun’ şeklinde bir emir geldi. Çin’den gelen toplarla Halep’i özellikle de Selahattin’i vuruyorlar. Şu anda kullanılan toplar 130 mm, 44 kilometre menzilli toplar. 25 metrekarelik bir alanı etkiler, 2 katlı binayı yıkar. Ordu panik içinde. Çok fazla subay kaçtı, askerler firar etti. Esad’ın şehri yıkacak imkânı var. Kuzey ve güneyden askeri yığma yaptı. Mutlaka vuracak. Ancak gücünü kullanmak için asker lazım, askerin de morali düşük. Rusya’dan gelen helikopterleri ve yedek tankları kullanıyor. T-72 tankları RPG’den etkilenmiyor. Ancak onları da etkisiz hale getirecek planlarımız var. RPG ile patlattığımız tanklar T-62. Askeriyede görevdeyken, iç savaşla ilgili planları okuduk. Şehirler ağırlıklı olarak jetlerle vurulacak. Önce uzaktan vurup, sonra karadan girecek. Muhalifler cadde savaşçısı, o
zaman
Esad kaybedecek. Yoğun bombardıman başladığında her 1-2 dakikada bir bomba sesi duyulacak. Tek nokta değil, o zaman her taraf bombalanır. Bizim ağır silahımız fazla yok. Ancak biz de kanaslarla, keleşlerle, uçaksavarlar ve RPG’lerle hazırlık yapıyoruz. Güç terazisi farklı. Ancak bu savaşı kazanacağımıza inanıyoruz. Halep demek başkent demek. Halep düştüğünde savaş büyük anlamda bitmiş olacak. Ya ölürüz ya da kazanırız, başka şansımız yok.”
Sığınmacılara kızgın
Türkiye
’ye sığınan subaylara da kızgın. Türkiye’de görüşmeler yapan Esad’ın eski adamı General Menaf Tlass için de şunları söyledi: “Sonuçta rejimin adamı. Özel kuvvetlerin komutanı, bir katil. Katliam yaptı. ÖSO’nun gücünü görünce kendi canını kurtarma çabasına girdi.” Tevfik, ellerinde ağır silahların olması durumunda savaşın çok kısa sürede biteceğini anlatarak, Radikal aracılığıyla Türkiye’den ricasını da söyledi: “Silah.”
‘Sicili temiz bir askerdim’
“20 Aralık 1990’da Harp Okulu’na başladım. 3 yıl topçu birliğinde füze eğitimi aldım. 2003’te Halep’te Topçu Okulu’nda öğretmen olarak göreve başladım. 2010’da artık subayları toplar konusunda eğitiyordum. Silah üretim merkezinde de çalıştım. 1 yıl boyunca özel eğitim aldım. Suriye ordusunda özel bir anlamı olan ‘kırmızı çizgili’ subaylardan oldum. Askeri yüksek lisans yaptım. 22 yıllık askerlik hayatımda tek bir
ceza
almadım...”
YORUMLAR