AFAD ile protokol imzalayan DHL'in gönüllüleri, Kemerburgaz'da senaryo gereği bir havalimanı oluşturup 'afet provası' yaptı.
30 Nisan 2012
İSTANBUL
- “Dünyadan gelen yardım uçakları Bahreyn’e inemediği için Suudi Arabistan’a gidiyor. Buradan da deprem bölgesine ulaştırılıyor. Havaalanındaki gelen yardımları tasnif eden ekiplerden bilgi almaya çalışıyorum. Basın sözcüsü beni çalışma ahengini bozmamam için oradan uzaklaştırıyor…” Tüm bunlar dün yaşandı. Ancak Suudi Arabistan Havaalanı’nda değil, Kemerburgaz’da ormanda.
Hepsi de bir kurgunun parçası. Amaç, ileride yaşanacak bir felaketin şimdiden provasını yapmak, çalışanları buna hazırlamak. DHL kargo şirketi, önceki gün AFAD’la bir protokol imzaladı. Artık
Türkiye
’de deprem ve buna benzer ani gelişen bir afet olduğunda DHL’nin gönüllü çalışanlarından oluşan bir ekip pazarda dünya lideri olmanın verdiği tecrübesini yardım için kullanacak. Üstelik bunu yaparken herhangi bir maddi karşılık da almayacak.
Protokolün imzalandığı gün, dünyadaki değişik noktalardan gelen 16 eğitmen, 32 gönüllüye uygulamalı eğitim veriyordu. Çalışmalara katılarak yerinde gözlem yaptık. Yer Kemerburgaz. Ağaçların arasında çadırlar kurulmuş, temsili havaalanı girişi, geçici depolama alanlarında çalışanlar görevlerinin başında. Yardımları temsil eden gıda, giyim gibi kartlar doğru yerlerine ayrıştırılıyor. Stok listeleri oluşturuluyor…
Chris Weeks, İngiltere’de ticari operasyonlardan sorumluyken 2003’ten bu yana DHL’in DHL Afet Müdahale Ekibi’nin lideri olarak görev yapıyor; Endonezya’daki tsunami, Katrina ve Mymmar kasırgaları, Haiti, Pakistan, Şili, Peru depremleri, İslamabad’daki sel felaketi gibi...
“Dünyanın her yerinde sorun aynı”
Pek çok felakette çalışmalara katılan Chris Weeks, yaptıkları çalışmaları anlattı:
“Afet zamanında havaalanında trafik artıyor. Dünyanın her yerinden yardım malzemeleri uçaklara dolduruluyor ve gönderiliyor. Asıl sorun da o zaman başlıyor. Bu yardımların daha geldiği ilk noktada ayrıştırılması gerekiyor. Dünyada yaşanan tüm afetlerde aynı sorun vardı. Haiti’ye ABD’den 25 milyon dolarlık ilaç yardımı gelmişti. Bir sirk çadırı gibi yere dolduruldu. Kimse içindeki ilaçların ne olduğunu bilmiyordu. İçine girip tasnif yaptık. Ne zaman stok listeleri hazırlandı, ilaçlar ayrıldı o zaman hekimler gelip ihtiyacı olan malzeme ve ilaçları kullanmaya başladı. Pakistan’a Çin’den, Almanya’dan 80-100 tonluk karışık halde yardım malzemeleri gönderiliyordu. Herkes aynı anda aynı işi yapmak istiyor.”
Eğitimde Türkiye, İran ve Almanya’dan katılan gönüllüler vardı. 60 ülkede 400 gönüllüyle çalıştıklarını anlatan Weeks, şunları söyledi: “Risk altındaki ülkelerde çalışıyoruz. Orta ve Güney Amerika, Güney Asya ve
Ortadoğu
. Türkiye protokol imzaladığımız 20. ülke. Biz bir ticari kuruluşuz ancak bu çalışma bedelsiz yapıyoruz. Hatta görev yerlerimize gittiğimizde yakamızdaki şirket logolarını da çıkarabiliyoruz.”
YORUMLAR