Serkan Ocak

Loading

Travel Blog

O askerler yeniden gelecek gibiydi...

26 Nisan 2012

ÇANAKKALE- Saat 05.30. Şafak vakti. 1 kilometrekarelik alanda 5 binden fazla insan ayakta bekliyor. Çıt ses yok. Aydınlatılmış denizden dalga sesleri geliyor. Sanki birazdan 97 yıl önce ölen binlerce Anzak askeri muhriplerden çıkıp gelecekmiş gibi… Kulaklarda Atatürk ’ün 1934’te söylediği şu sözleri çınlıyor: “Onlar bu topraklarda kanlarını döktükten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır…”
Çanakkale Savaşları sırasında 25 Nisan 1915’te Avustralya ve Yeni Zelandalı askerlerin oluşturduğu Anzaklar bir günde 15 bin askeri karaya çıkardı. Yalnız ilk gün 2 binden fazla asker göğüs göğüse başlayan mücadelede hayatını kaybetti. Anzak Koyu’nda dün sabaha karşı atalarını, dedelerini, kahramanlarını anmak için 5 binden fazla insan toplandı. Avustralyalı, Yeni Zelandalı ve Türkler, ‘Şafak Ayini’nde genç yaşta savaşarak ölenleri andı. 

Suskun bir dede
Binlerce Anzakın içinde göğsü madalyonlarla dolu olanlardan biri de Peter Robb’du. Robb, 10 yıl önce başlamış Gelibolu’nun yolunu tutmaya. Her yıl aylar öncesinden Türkiye ’ye geliyor, Şafak Ayini içinde yerini alıyordu. 1864 doğumlu dedesi William Henry Rath, Peter’ı bu serüvene başlatan kişi olmuş. Madalyonlar dedesinden miras ancak desinin ağzından bu konuda hiçbir hikâye dinleyememiş Peter. Ne zaman soru sorsa, “Orada hiç iyi anım yok” cevabını vermiş. 1954’te ölene kadar tek kelime konuşmamış. Peter, dedesinin anlamadıklarını öğrenmek için yıllardır Gelibolu’nun yollarını aşındırıyor. 64 yaşındaki Kıbrıs gazisi M. Atıl Gezer de ilk kez katıldığı Şafak Ayini’nden çok etkilendiğini belirterek, “Savaşın hiç iyi bir şey olmadığını...” söylüyor.
Saat 05.30 olduğunda, yani Anzaklar 1915’te Arıburnu’ndaki sulara ayak bastığında herkes suskun. Sadece dalgaların sesi duyuldu. Ekranlarda, savaşta ölen askerlerin, 25 yaşındaki Hary Exton’un, 21 yaşındaki Sanvel Farhall’ın, 22 yaşındaki Jane Shax’un ve daha nicelerinin adları aktı. Göğüs göğüse çarpışma değil, kucak kucağa bir anma yapıldı.
Tam o sırada Atatürk’ün 1934’te Anzak analarına seslendiği sözler duyuldu: “Bu memleket toprakları üzerinde kan döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçik ile yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içinde uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık evlatlarımız olmuşlardır.”

  • Paylaş:
alternative title

YORUMLAR