"Benim için hayat ilk nefes aldığımda değil, nefesimi tuttuğumda başladı" diyen Şahika Ercümen, astım hastalığını dalış tutkusuyla yendi. Kasım ayında iki dalışta 2 dünya rekoru birden kırdı.
12 Aralık 2011
Türkiye
’nin üç tarafı denizlerle çevrili ancak su sporlarında övünülecek bir halimizin olmadığı ortada. Bu konuda gurur kaynağı olan birkaç isim var. Geçen ay sessiz sedasız 2
dünya
rekoru kıran Şahika Ercümen gibi... Buz altında en uzun mesafeyi erkekler kategorisinde de kırarak Guinness Dünya Rekorlar Kitabı’na giren Ercümen, 10 Kasım’da da Mısır’da ‘sabit ağırlık dikey dalış kategorisinde 70 metreye, sabit ağırlık paletsiz kategorisinde 60 metreye inerek yeni bir dünya rekoru kırdı.
“Benim için
hayat
ilk nefes aldığımda değil, ilk nefesimi tuttuğumda başladı” diyor Şahika Ercümen. Suyla ilk kez 4 yaşında haşir neşir oldu. Marmaris’te ailece kampa gittiklerinde eline can simidini alarak yüzlerce metre uzaklıktaki Keçi Adası’na gitmeye karar verdi. Neyse ki ailesi izin vermedi. Küçüklüğünde uzun süre alerjik astım rahatsızlığı ile boğuşan Ercümen, sualtı sayesinde bu rahatsızlığından kurtuldu. Sualtı sporlarına 13 yaşında başladı. Birkaç yıl içinde de milli sporcu oldu.
Yüzmeden dalmayı öğrendi
26 yaşındaki genç rekortmen ilk yıllarını şöyle anlattı: “Çanakkaleliyim. Sürekli deniz kenarındaydım. Hastalığımın etkileri azalınca dalışa başladım. Dipten bir şeyler çıkarmak en büyük zevkimdi. Yüzme öğrenmeden dalmayı öğrendim. 13 yaşında başladım. 2001’de milli takıma seçildim. Milli takıma girdikten sonra Türkiye birincisi olmak ve dünya rekoru kırmak hedefimdi. 13 yıl sonra da ilk dünya rekoru geldi.”
İlk dünya rekorunu Avusturya’da bir buz gölünün altında kırdı. Eski rekor kadınlarda 70 metre, erkeklerde ise 108 metreydi. Ancak o her iki rekoru da geçerek 2 dakika 20 saniyede buzaltında 110 metre gitti: “Erkeklerin rekorunu geçmek gibi bir hedefim yoktu. Ancak yapılmış en iyi dereceyi yapmayı istiyordum”
Şubat 2011’de gerçekleşen bu rekor sonrasında 10 Kasım’da genç sporcu, 2 rekora daha imza attı. Mısır’da Dünya Sualtı Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Sabit ağırlık dikey dalış’ kategorisinde 70, ‘Sabit ağırlık paletsiz’ kategorisinde de 60 metreye inerek 2 yeni dünya rekoru kırdı.
Atatürk
’e ithaf ettiği bu rekorlar Türkiye’de pek fazla yankı bulmadı. Çünkü Van’ı 2. kez yıkan deprem Türkiye’nin en önemli gündemiydi. Sualtı sporlarıyla ilgilenmek zor: “Rekor denemesi öncesinde günde 6-7 saat antrenman yapıyorum. Şu anda ise günde 2-3 saat antrenman yapıyorum. Ben diyetisyenim. Ancak mesleğimi yapamıyorum. Türkiye’de dalışı profesyonel olarak yapmak çok zor. Özel hayattan çok ödün vermek gerekiyor. Tüm tatillerimi antrenmanla geçiriyorum. Bundan sonraki rekoru kafamda tasarlıyorum. En kısa sürede tekrar tempoya gireceğim. Sürekli seyahat halindeyim. Bozburun Yat Kulübü’nde ve Kaş’ta antrenman yapıyorum. Bugüne kadar sponsor sıkıntımız vardı. Ancak son rekor denemesi sırasında THY, Mares, The North Face, Özgörkey Holding, Efes Alkolsüz, Orta Blu çok destek oldu.”
Başbakan’dan ricası: Yunuslara özgürlük
Şahika Ercümen profesyonel yaşantısının dışında engellilerin sualtında tüpsüz dalış yapabilmesi ve tutsak yunuslar için uğraşıyor: “Sualtı Araştırmaları Derneği 2 yunusu kurtardı. Onlara destek olmaya çalışıyorum. Türkiye’de 10’un üzerinde yunus havuzu var. İsteyen yunus havuzu açabiliyor.
Bana her zaman destek olan Kürşad Tüzmen’le bu konuyu konuşmayı düşünüyorum. Ayrıca eğer bir destek gelirse, bir gün Başbakan’la görüşürsem mutlaka bu konuyu da gündeme getireceğim. Uluslararası platformda çok fazla hedefim var. Bunlar için desteğe ihtiyacım var.”
YORUMLAR