Kürtlerle ülkücüler arasında önceki gece kavga çıkan Zeytinburnu'nda halk bir an önce önlem alınmasını istiyor.
22 Temmuz 2011
Zeytinburnu Veli Efendi Mahallesi önceki geceyi sokakta geçirdi. Önce
BDP
’liler indi sokağa ve eylem yaptı. Bu
haber
yayılınca bu kez ülkücü bir grup sokaktaydı. İşyerleri taşlandı, camlar kırıldı, arabalara zarar verildi. Polis iki grubun karşı karşıya gelmemesi için cadde ortasına bariyer kurdu, biber gazı ve tazyikli su sıkarak grupları dağıttı. Gerilimin izleri dün sabah da devam ediyordu. Polis otobüslerinin sıralandığı mahallede, Batmanlıların sık sık gittiği Dostlar Kahvehanesi altüst edilmiş durumdaydı. Kahvehanede kâğıt oynayan Kürtler, camların kırılmasıyla birlikte ne olduğunu anlamadan oyunlarını yarıda bırakıp kaçtıklarını söylüyordu. Yeşil örtülü kahvehane masası üzerindeki oyun kâğıtları ve kırık camlar da bu anlatımı doğruluyordu. Peki Kürtlerle Türklerin yıllardır bir arada yaşadığı Zeytinburnu’nda neler olmuştu?
BDP Zeytinburnu İlçe Başkanı Nezir Erdemci’ye göre olayların olacağı bir gün öncesinden belliydi:
‘Küfürlü yürüyüş yapılıyor’
“Silvan olayından sonra ülkücüler her
akşam
mahalle aralarında Türk bayraklarıyla Kürtlere küfrederek yürüyüşler düzenledi. Salı akşamı Batmanlılar Derneği’nde polis kimlik kontrolü yaptı. Bu olayın ardından polisin önünde ülkücüler yürüyüş yaptı. Emniyete gittim. Olayların büyüyeceğini, polisin önlem alması gerektiğini söyledim. ‘Her gün Kürtlere küfredilmesi kabul edilemez’ dedim. Salı gecesi olay olmadı. Çarşamba günü polis panzerleri BDP binasının önüne geldi. Kitle tahrik oldu. Buraya gelenleri dağıttım. Eve gittim. Telefon geldi. Çatışma çıkmış. Polis önce bizim kitleye müdahale etti. Böyle giderse ve polis önlem almazsa 1990’ların sokaklarına dönecek ortalık.”
Soyismini vermek istemeyen ‘Camcı Varol’a göreyse olaylar
PKK
sempatizanlarının bir bankanın camlarını kırmasıyla başladı:
‘Sessiz kalmayacağız’
“13 askerimizin şehit olmasından sonra burada yaşayan halk olarak beraber hareket etmeye, tepkisiz kalmamaya karar verdik. Eskiden de BDP’liler toplanıp sloganlar atıyordu, biz tepki vermiyorduk ama artık olanlara karşı tepkisiz kalmayacağız. Sorunun çözümü Zeytinburnu’ndaki konfeksiyonların ve hipodromun buradan kaldırılması. Çünkü burada çalışanlar hep Kürt, onlar buradan giderse sorun biter. Aksi halde olayların büyüyeceğini düşünüyorum.”
Ancak mahallede herkes bu kadar ‘keskin’ düşünmüyor. İsmini vermek istemeyen bir Kürt vatandaş, “Türklerle bizim aramızda problem yok. Kendilerine daha fazla yer edinmek isteyen göçmenlerin oyunu bu” derken, fırıncı Ali Turan, oturup konuşmaktan yana: “Benim çocuğum doğuda asker, hepimizin içi yanıyor. Ben herkes özgür yaşasın istiyorum.”
Kozmopolit bir semt
Zeytinburnu, 1955’te ilçe oldu ve o dönem 17 bin dolayında olan nüfusu şimdi 300 bin. 13 mahalleden oluşan semtte Türkler, Kürtler, Araplar, Arnavutlar, Tatarlar ve bölgeye gelen diğer göçmenler farklı mahallelerde oturuyor.
YORUMLAR