'İki yeni şehir'den birinin kurulacağı yerdeki Uskumruköy'ün sakinleri: Hava kirlenir, gürültü olur. Büyükler gelir, bize iş çıkmaz."

13 Mayıs 2011

İSTANBUL - Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘İstanbul’a iki yeni şehir’ projesi, şehirlerin kurulacağı bölgedeki insanları tedirgin etti. Yeni şehirlerin yeri net olarak açıklanmadı. Ancak özellikle Avrupa yakasında şehrin Uskumruköy ile Karaburun arasındaki 40-50 kilometrelik alanda kurulacağı gün gibi ortada. Projenin dana uzun yıllar tartışılacağı nasıl bir gerçekse, yeni şehrin de muhteşem bir Karadeniz manzarasına karşı kurulacağı da bir gerçek.”
Uskumruköy, Avrupa yakasındaki Karadeniz’e bakan kıylarındaki en büyük yerleşim alanlarından biri. Nüfusu 8 bin 500 olan köyün içinde son yıllarda 50 site kurulmuş. Çoğunluğunu villa tipi evlerin oluşturduğu bu yerleşim, şehrin gürültüsünden kaçanların adresi olmuş.
Bölgede mütevazı bir hayat var. Köy muhtarlığını altında kahvehane, meydanın bir tarafından manavı, eczacısı, bakkalı yan yana dizilmiş. Köyün muhtarı Halil Özkaya, önündeki haritadan yeni şehri tarif ediyor: “Buralarda Osmanlı’dan kalan maden alanları var. Karaburun’a kadar yıllarca madencilik yapılmış. Kısırkaya’nın orada halen bir maden ocağı çalışıyor. Gümüşdere, Çiftalan, Ağaçlı, Akpınar... Proje ilk başta istihdam yaratır. Ancak nüfus yoğunlaşırsa sıkıntı yaşanır. 3. köprü de buradan geçecek. Hava kirlenir. Gürültü olur. Zaten fazla arazi kalmadı. Olanların fiyatı metrekaresi 350 dolar. Şimdi daha da artar.”
Kahvede iş sıkıntısını dile getiren Yakup Kömürcü ise, “İş de sağlamaz. Firmalar kendi adamaların getirir. Bizim değil zenginlerin şehri olur” dedi.
Kısırkaya Köyü sakinleri projeye daha sıcak bakıyor. Muhtar Erol Kocaer, ofisinden görünen maden ocaklarını göstererek, “Burası zaten mezbelelik haline dönmüş. Köylü çok fakir. Köylü ormancılıkla uğraşıyor ancak artık orman da vermiyorlar. Balıkçılığa yöneldiler. Son yıllarda villalarda çalışıyorlar. Yeni şehir yeni iş imkanı demek.”

‘Her yer İkitelli olacak’
Uskumru Köy yakınlarındaki Arıköy Villaları’nda yaşayan doktor İlke Şimşek, “Şehir diye apartman dikmeyi biliyorlar. Buraların havası kirlenecek, her yer İkitelli olacak” derken, aynı sitedeki villalarda yaşayan işletmeci Selda Akgüneş de, “Çocuklarımız için şehirden kaçıp buralara geldik. İstanbul’da çok az yaşam alanı kaldı. Buradaki yeşillik de katledilecek” diyor.

‘İki çay satarım...’

Kahvedeki birkaç kişi ise kendi arasında yeni şehrin faydaları ve zararları üzerine tartışıyordu. Kahveci Mustafa Özkurt, “İki çay fazla satarım, fena mı?” derken, Sacit Işık Önder tepkisini şöyle dile getirdi: “Sana buraları bırakırlar mı? Büyük kafeler alış veriş merkezleri açılır. Hem verilen bu sözler tutulmaz.”