Yıllarca gerilim kaynağı olan 1 Mayıs, başta İstanbul olmak üzere tüm yurtta yüz binler tarafından bayram havasında kutlandı.
02 Mayıs 2011
Türkiye
, yıllarca çatışma, gerilim ve korku kaynağı olan 1 Mayıs’ı bu kez gerçek bir bayram havasında, olağanüstü çeşitlilikte bir katılımcı profiliyle ve coşkuyla, sevinçle, geleceğe dair umutlarla kutladı. Pek çok ilkin yaşandığı bu yılki kutlamalarda, önceki yıllarda gerginliklere sahne olan
İstanbul
’da hiç kimsenin gözaltına alınmaması ilginç bir anekdot olarak yer aldı.
Günün ilk sürprizi BBP’den geldi. 12 Eylül öncesinde sol gruplarla karşı karşıya gelen ülkücülerin partisi 1 Mayıs mesajı yayımlayarak tüm emekçilerin gününü kutladı.
MHP
lideri Bahçeli de mesaj yayımladı. Taksim Meydanı’nda AKP’li vekillerin yanı sıra HAS Parti’nin bir korteji de vardı. Mehter Takımı marşlar çaldı, Galatasaraylılarla Fenerbahçeliler kol kola yürüdü. İşçilerin yanı sıra doktorlar, mühendisler, memurlar,
sinema
oyuncuları da alandaydı.
Sosyalistler, demokratlar, feministler, çevreciler, eşcinseller, gençler, başörtülü kadınlar... Türkiye toplumunun tüm kesiminden insanlar kendilerine özgü taleplerini yazdıkları pankartları ve sloganlarıyla alandaydı. Öcalan’a özgürlük isteyenler de oradaydı, Balyoz tutuklusu emekli orgeneral Çetin Doğan’ın eşi de... Zeybek oynayan da vardı, horon tepen de, mehterle coşan da... Afrikalı göçmenler halay çekiyordu, ‘tatmin olmamış’ liselilerin hedefinde ÖSYM ve başkanı Ali Demir vardı. Gazeteciler ‘Ahmet Şık ve Nedim Şener’e özgürlük’ taleplerini tekrarladılar... 1 Mayıs bu kez unutulmaz bir bayram gibi yaşandı...
Alanlarda renk cümbüşü
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının merkezi konumusundaki İstanbul Taksim Meydanı bu yıl oldukça renkli görüntülere sahne oldu. Çevrecilerden liselilere, başörtülü kadınlardan taraftar gruplarına kadar pek çok kesim Emek Günü’nü kendi sloganlarıyla kutladı.
Türk-İş Dolmabahçe’de, DİSK Şişli’de, Hak-İş Mete Caddesi’nde, KESK de Şişhane’de kortej oluşturdu. İşçi konfederasyonları, parti ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu kortejler 4 koldan Taksim Meydanı’na yürüdü. Sabah 11’de başlayacağı söylenen yürüyüş yoğunluk nedeniyle daha erken başladı. TMMOB, ÇHD, Pirsultan Abdal Derneği, TTB, Devrimci Hareket, Halk Evleri, 78’liler gibi çok sayıda grup ellerinde pankartlar ve sloganlarla Şişli’den alana yürüdü.
Halk Cephesi’nin korteji ise Şişli yönünden katılan grupların içerisinde en kalabalık olanıydı. Partizanlı gençler işçi baretleri takmıştı.
Liselilerin gündeminde ‘şifreli sınav’ vardı. Genç Umut’tan Kurtuluş Lisesi son sınıf öğrencisi Murat Yıldırım, 300 kişiyle kutlamalara katıldığını belirterek, “Asıl sloganımız sınavsız üniversite” dedi. Bayrampaşa Tuna Lisesi’nden Ebru Albayrak da ÖSYM’de istifa olmamasına şaşırdıklarını söyledi.
‘Biz iyi çocuk değiliz...’
Tepebaşı’nda toplanarak Tarlabaşı Bulvarı’ndan meydana ulaşan KESK kortejinde yer alan Yeşiller, “Doğanın ve insanın sömürüsüne son” yazılı pankartın arkasında şarkılar söyleyerek alana girdi. ‘Bağımsız Gazeteciler Platformu’ pankartının arkasından gelen grup da “Biz iyi çocuk değiliz, krala çıplak deriz” yazılı pankart taşıdı. Karikatürcüler Derneği üyeleri de çizdikleri çeşitli karikatürleri taşıyarak yürüdü.
Kuklalar taşıyan EMEP’lilerden biri aşçı elbisesi giyerek, “Aşçıyım açım, doyuruyorum ama doyamıyorum” yazılı pankart taşıdı.
Taksim Meydanı’ndaki The Marmara Oteli önüne kurulan kürsünün üzerine “Emek, Barış, Demokrasi ve Özgürlük” ile Kürtçe ve Türkçe olarak “Yaşasın 1 Mayıs” pankartları asıldı. Ayrıca AKM ve The Marmara Oteli önünde de büyük boy pankartlar yer aldı. Alandakilerin töreni izleyebilmeleri için 2 büyük boy LED ekranın yanı sıra vinçlere ses düzeni asıldı. Konfederasyonların yürüyeceği güzergâh ile meydan ve çevresine seyyar tuvaletler konuldu.
Kırmızı karanfil izdihamı
On binlerce kişinin katıldığı kutlamalar, ortak 1 Mayıs açıklamasının 3 işçi tarafından kürsüden okunmasıyla başladı. ‘Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’ adına hazırlanan ortak bildiri ise Türkçe olarak Süleyman Batur, Kürtçe olarak da tekstil işçisi Ruşen Bana tarafından okundu.
Saat 15.00’ten itibaren alan boşalmaya başladı. Toplu ulaşım yeniden başladı, işyerleri kepenklerini açtı. Öte yandan sendikaların dört koldan meydana yürüyüşü sürerken protokol Kazancı Yokuşu’nda hayatını kaybedenler için kırmızı karanfil bıraktı. Bu sırada izdiham yaşandı. DİSK’in öldürülen genel başkanlarından Kemal Türkler’in eşi Sebahat ve kızı Nilgün Türkler, sanatçı Rutkay Aziz ve Orhan Alkaya ile ‘Balyoz’ tutuklusu emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan da törene katıldı.
YORUMLAR