Kaz Dağları'nda 2007 yılında kamuoyu tepkisi üzerine tekleyen altın arama faaliyetleri tüm hızıyla tekrar başladı. Bölgede 11 firma birden sondaj yapıyor.

07 Kasım 2010

Kaz Dağları’nın eteklerinde altın arama faaliyetleri, kısa bir molanın ardından tüm hızıyla yeniden başladı. Bayramiç Belediye Meclisi Üyesi Reşit Tümer, “Köylerde madenciler harıl harıl altın arıyor” dedi. Çanakkale’nin Bayramiç ilçesi sınırlarında Karıncalı, Kuşçayır, Karaibrahimler, Muratlar, Şapçı ve Balaban köylerinde, 11 maden şirketi birden sondaj yapıyor.

Belediyeler 2007’de başlattıkları mücadeleyi yeniden vermeye hazırlanıyor. Çanakkale Çevre Platformu ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant, kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarına başlayacaklarını söyledi. Bayramiç Belediye Başkanı İsmail Sakin Tuncer, Bayramiç Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan ve Bayramiç Çevre Derneği Başkanı İbrahim Saydam da bölgede incelemede bulundu.
DHA’ya konuşan Tuncer, endişeli: “Altın yeraltından kalıp halinde çıkmaz. Siyanürle ayrıştırılır. Bu işlem sebzecilik, meyvecilik ve hayvancılığı öldürür. Havaya karışan siyanür yağmurla toprağa döner.”

‘Yasalara uyuyoruz’
Teck Madencilik Halkla İlişkiler Koordinatörü Nilgün Pelit ise doğaya zarar vermediklerini savundu: “ Türkiye genelinde 20 yıldır arama yapan bir Kanada şirketiyiz. Arama faaliyetlerimizde insana ya da çevreye zararlı madde kullanmıyoruz. Siyanürle arama yaptığımız şeklinde yorumlar var. Altın ya da herhangi bir metalik cevherin aranması sırasında su sondajıyla bentonik veya kilden başka malzeme kullanılmaz. Bütün çalışmalarımızı orman şefliklerinin kontrolü dahilinde, yasalara uygun olarak yürütüyoruz.”


Bitmeyen kavga:Siyanür meselesi

Koordinatör Nilgün Pelit’in sözleri, 2007’den beri ısrarla yapılan bir ‘yanlış anlamaya’ işaret ediyor. Şirketler halen Kaz Dağları’nda altın madeninin var olup olmadığını arıyorlar. Bu aşamada siyanür kullanılmıyor. Bunu çevreciler ve köylüler de biliyor. Ama altın bulunursa ve çıkarılması gündeme gelirse, siyanür kullanılması gerektiğini de biliyorlar. Çevrecilerin ve köylülerin istediği, Kaz Dağları gibi hassas bölgelerde hiç altın çıkarılmaması. Çünkü ‘Su, turizm, zeytin cenneti Kaz Dağları’nın üstü, altından değerli’ diyorlar.

Madenciliğin önü açıldı Bu kavganın aynısı, 2007’de de yaşanmıştı. Yeni Maden Kanunu’yla Kaz Dağları ve pek çok hassas bölgede madencilik faaliyetlerinin önü açıldı. CHP itiraz etti, Anayasa Mahkemesi bazı maddeleri iptal etti. Hükümet, Haziran 2010’da kanunda tekrar değişiklik yaparak yaban hayatı sahaları ve su havzaları yakınında maden aramaya izin verdi. Zeytin sahalarının da madenciliğe açılması ise zeytincilerin bastırması sonucu son anda engellendi. Ve Kaz Dağları yeniden hareketlendi. 2000’de hiç altın çıkarmayan Türkiye 2009’da
16 ton altın üretti. Halen üç şirket dört yerden altın çıkarıyor. Altın arayan firma sayısı 30 ve 11’i rotasını Kaz Dağları’na çevirmiş durumda.