Erzurum'da hakkındaki vur emri yakalama emrine çevrilen 'katil ayı' dün gün boyu bulunamadı. Bölgeye giden yeni ekip, ayıyı bulup kesin teşhis edebilirse ayı yakalanıp barınağa götürülecek. Uzmanlar 'Bu iki hafta hatta bir ay alabilir' dedi

07 Ekim 2010

İSTANBUL - Erzurum’da 12 Eylül ’de imam Özer Bakır’ı parçalayarak öldüren katil ayı dün de bulunamadı. Hakkında görüldüğü yerde ‘vur emri’ çıkarılan ardından hayvanseverlerin baskısıyla vur emri ‘yakalama kararına’ çevrilen ayı için  Çevre Bakanlığı’ndan yeni bir heyet Erzurum Pazaryolu İlçesi Kılıççı Köyü’nün yolunu tutacak. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yaşar Dostbil ise ayının bulununca Bursa’da kurulan ayı barınağına götürüleceğini açıkladı:
“Uzman ekip ayıyı teşhis için gidecek. Eğer doğru ayı bulunur ve teşhis edilirse, o zaman ayıyı rehabilite merkezimize götüreceğiz. Önce Erzurum’daki taşra ekibimiz aradı şimdi de bakanlıktan da uzman arkadaşlar katılacak ve geniş bir ekip oluşturulacak. Ancak bu iş hayli zor. Ayılarla ilgili son zamanlarda çok sayıda şikâyet var. Bahçelere giriyor, kovanları alıp götürüyorlar. Ayılar girdiği her yeri perişan ediyor. Sayıda bir artış olduğu söyleniyor ancak net bir sayı bilmiyoruz.”
Türkiye ’de ayıların sayısıyla ilgili Doğa Koruma ve Milli Parklar’ın elide herhangi bir veri bulunmuyor. Aynı şekilde üniversitelerin yaptığı çalışmalarda da herhangi bir envanter çalışması bulunmuyor. Yapılan çalışmalar gözleme yönelik oluyor. Hayvanseverlerin ölen imama ‘bir köpek kadar bile değer vermediğini’ savunan avcılara göre ise bölgede ayı sayısı 1500’ü buldu. Ayılar yüzünden köylü, bağına bahçesine gitmeye korkar hale geldi. 

Dünya ayılarla nasıl baş ediyor?
Çoruh Üniversitesi Artvin Meslek Yüksek Okulu Avcılık ve Yaban Hayatı Programı öğretim görevlisi Yasin Uçarlı Erzurum’daki katil ayı bulma operasyonunda görev alacak ekibin ‘katil ayı’yı teşhis edebilmesi için mutlaka bir iki hafta, hatta bir ay gözlemlerde bulunması gerektiğini belirtti. Bölgedeki insanlarla konuşulması bireyin (katil ayı) özelliklerinin belirlenmesi ve buna göre teşhis yapılması gerektiğini anlatan Uçarlı, şu bilgileri verdi:
“Besin zincirindeki daralma nedeniyle ayılar artık ormanlık alanlardan insanların yaşam alanlarına inmeye başladı. Ayı sayısında artış olduğu yönündeki şikâyetlerin büyük nedeni budur. İnsanlarla karşılaşan ayıların saldırı güdüsü de artıyor. Et yeme özelliği daha fazla gelişiyor. Hem otla hem de etle beslenebilirler. Ancak çöpe girdiği gibi, meyve ağacına veya bir bahçeye de yönelebilir.”
Dünyada her yerde ayı saldırılarının olduğunu anlatan Uçarlı, “Saldırı yapan birey tespit ediliyor. Ya başka bir bölgeye alınıyor ya da rehabilite ediliyor. Başka yere alınan ayı o bölge şartlarına alışana dek saldırı eğilimi azalabiliyor. Eğer düzelme olmuyorsa ayının öldürülmesi de söz konusu olabiliyor. Bazı durumlarda insan sağlığı, yaban hayvanının sağlığının önüne geçebiliyor. Ancak öldürmek son çare olmalı. Doğa korumacılarının mantığı budur” diye konuştu. 

Eğer bir ayı görürsen...
Uçarlı ayrıca bir ayıyla karşılaşıldığında neler yapılması gerektiğini de anlattı:
“Ayılar da tıpkı dünyadaki diğer yaban hayvanlar gibi insanları ilk gördüğünde kaçma eğilimindedir. Ancak bu davranışın her zaman olacağına dair bir kaide yok. Ayılar çoğunlukla yavrularını korumak ve ani karşılaşma durumunda saldırabiliyor. Ani karşılaşmalarda da ayı kendini koruma içgüdüsüyle hareket ediyor. Bir ayıyla ani karşılaşma durumunda sakinliğimizi korumalıyız. Ayıya bakmayın. Sırtınızı dönün. Kontrollü ve ağır hareketlerle başka yöne doğru gidin. Ayı için tehdit oluşturacak bir davranışta bulunmayın. Ancak sonuçta hayvanın ne yapacağı da belli olmaz. Kimi zaman silah patlatma da çözüm olmayabilir.”